tedavisi, belirtileri, Hakkında Bilgi, Nedir

Akut Hemolitik Kriz

Kişiye kendi grubundan olmayan bir kanın yanlışlıkla nakledilmesi felakete yol açabilir. Bu durumda belirtiler has­taya birkaç damla kanın geçmesiyle bir­likte ya da hastanın hatalı kanı büyük bir miktarda almasından sonra ortaya çıkabilir.

Hastada önce huzursuzluk ge­lişir; göğüs kafesi üzerindeki baskı duy­gusunun ardından göğüs, sırt ve kas ağ­rıları başlar. Bu belirtilere sıcaklık duy­gusu, baş ağrısı, kusma ve ishal eşlik edebilir. Bazen akciğer belirtileri ön plana çıkar ve hastada öksürük, nefes darlığı ve bronş spazmı belirir. Ateş 40°C’ye kadar çıkar ve ateşle birlikte şiddetli titremeler görülebilir. Hemen ardından hastanın idrar rengi koyulaşır. Akut hemolitik reaksiyona tanı konmaz ve hemen yoğun ve hızlı bir tedaviye başlanmazsa, hastadaki tablo siyanoz (morarma) ve şokla sonuçlanabilir.

Klinik tablo akut böbrek yetmezliği­nin ortaya çıkmasıyla daha karmaşık bir hal alabilir. Bunun özgül nedeni henüz tam olarak belirlenememiştir. Ama he­moglobin molekülünün böbrek borucuklarında çökmesi ve bunları tıkaması önemli bir etken olarak görülmektedir. Bu sorunların hepsi birlikte ya da ayrı ayrı ortaya çıkabilir ve bazen hemolitik reaksiyon orta şiddette seyredebilir.

Kan grubu uyuşmazlığı akut hemolizin tek nedeni değildir. Bazen nakle­dilecek kanın nakilden önce uygun sı­caklıkta korunmamış olması da hemolize yol açabilir. Bu kan iyi çalışmayan bir buzdolabında dondurulmuş, taşıma sırasında kuru buzla temasa girmiş ya da dikkatsizlik sonucunda radyatör ve ışık gibi bir ısı kaynağının çok yakının­da uzun süre bulundurulmuş olabilir. Öte yandan nakil sırasında kanın hasta­ya daha hızlı verilmesi amacıyla kan torbasını elle sıkıştırmak, özellikle has­tanın damarındaki iğne 18 numaradan daha ufak ise, hemolize yol açabilir.

• Tanı – Akut hemolitik reaksiyonun tanısı belirtiler ortaya çıkar çıkmaz konmalıdır. Laboratuvar incelemeleri­nin sonuçlarını beklemeden, kan ver­meye hemen ara verilmelidir. Hastaya kan vermeden önce uygulanmış olan “uyumluluk testi”ni yinelemek için bir miktar kan alınmalı ve ayrıca bu örnek­te serbest hemoglobin, bilirubin, haptoglobin ve methemalbümin belirlen­melidir.

Nakledilmekte olan kan torbasındaki artık kan gerekli incelemelerin yapılması için yeniden laboratuvara gönderilmelidir. Yeni alınmış idrar ör­neği serbest hemoglobin ve hemosiderin açısından incelenmelidir. Bu testle­rin sonuçlarını beklemeden hemen bir hematokrit belirlemesi (incelenen kan­daki alyuvar hacminin örnek kan hac­mine oranı) yapılmalıdır.

Pembeleşmiş bir plazmaya rastlanması ya da nakil öncesi hematokritin düştüğünün görül­mesi, önemli bir hemolizin gerçekleşti­ğini destekler. Ama hematokrit tüpün­de berrak bir plazmayla karşılaşılması ve hematokritin düşmediğinin görülme­si, hemolitik reaksiyon oluşmadığını belirlemek için yeterli değildir.

• Tedavi – Bir nakil reaksiyonu oluştuğunda alınması gereken ilk önlem, kan naklinin hemen durdurulmasıdır. Belir­tiler orta şiddetteyse bir analjezik (ağrı kesici) verilmesi yeterlidir; ateş de ateş düşürücülerle tedavi edilir.

Ağır akciğer belirtilerinde hastaya oksijen verilir; bronş spazmı oluşmuşsa adrenalin en­jeksiyonu yapılır. Klinik tablo şoka doğ­ru ilerlerse hastaya sıvı verilir, ilaçlarla atardamar basıncı normal sınırlarda tu­tulmaya çalışılır ve hasta yoğun bir iz­lemeye alınır. Hemoliz önemli boyutlardaysa, hastaya nakil yapılması gerekebi­lir. Böyle bir durumda hastaya verilmesi planlanan kanın önce hastadan yeni alın­mış bir miktar kanla karşılaştırılması ge­rekir. Bazı hekimler hastaya kan verir­ken kortizon uygulamasını yeğ tutarlar; ama böyle bir uygulamanın herhangi bir yarar gösterilebilmiş değildir.

Hemoliz durumunda akut böbrek yetmezliği tehlikesi çok yüksektir. Bu bakımdan hastanın idrar miktarını yeter­li düzeyde tutmak için gerekli sıvı teda­visi uygulanmalıdır. Aynca 24 saat bo­yunca ağızdan ya da damar yoluyla ye­terli dozda sodyum bikarbonat verilmeli ve hemoglobinin böbrek borucuklarındaki alkali ortamda çözünebilirliğini sağlama açısından idrar alkali tutulmaya çalışılmalıdır. İdrar azlığı (oligüri) sü­rerse, akut böbrek yetmezliği tedavisine başlamak gerekir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Güncel Konular