tedavisi, belirtileri, Hakkında Bilgi, Nedir

Koroner Arter Hastalığının Çeşitleri

Koroner arterlerde herhangi bir hastalık olduğunda bu durum, 3 şekilde ortaya çıkar:
1. Kalp ağrısı (angina pectoris)
2. Miyokart enfarktüsü
3. Koroner yetersizliği veya enfarktüsler sonucu kalp kası­nın bozularak kalp yetersizliğinin ortaya çıkması.
Kalp ağrısı yani angina pectoris daha önce ayrıntılı bir şe­kilde anlatıldığı gibi koroner yetersizliğinde göğüste hissedilen ağrıdır. Gerek göğüs ağrısı sırasında gerekse ağrısız dönemde yapılacak muayene ve tetkiklerde ortaya çıkarılır ve tedavisi yapılır. Hekimin vereceği ilaçlar dikkat ve özenle kullanılmalı­dır; muntazam kontroller yaptırmak yanında hastaların bu ha­zırlayıcı faktörleri düzeltmelerinde ve ortadan kaldırmasında büyük yararlar olacaktır.
Koroner arter hastalığı çoğu defa miyokart enfarktüsüyle de karşımıza çıkabilir. Miyokart enfarktüsü, bir koroner arterin tıkanması sonucu o damarın beslediği kalp kasındaki çürümeye (ölüme) denir. Miyorkart enfarktüsünün sebebi çoğunlukla koro­ner arter hastalığıdır. % 5 vakada da damarlarda hastalık ol­madan kalp kapağı hastalıkları, kalbin iltihabî hastalıkları sonu­cu gelişen küçük pıhtıların koroner arterleri tıkamasına bağlıdır. Bazı vakalarda da damarlardaki spazm, damarı tamamen tıka­yarak enfarktüse sebep olur. Miyokart enfarktüsünün belirtileri tıkanan arterin büyüklü­ğüne kalbin daha önceki durumuna ve diğer damarların duru­muna bağlıdır. Genelde miyokart enfarktüsünün anî olarak baş­ladığı düşünülür. Halbuki vakaların çoğunda çok bir süre önce öncü birtakım belirtiler bulunur. Bunlar göğüs ağrıları, yorgun­luk, efora tahammülsüzlük, bitkinlik, hazımsızlık gibi belirtiler­dir. Bu gibi şikâyetler çoğu defa önemsenmez. Bazen hasta bu tür müphem şikâyetlerle hekime başvurduğunda hastalık tespit edilmeyebilir. Şikâyetlerin devamı halinde yeniden hekim kon­trolünde gidilmeli ve gerekirse birtakım testler uygulanmalıdır.
Miyokart enfarktüsünün en belirgin belirtisi göğüs ağrısıdır. Koroner yetersizliği ağrısına benzer. Ancak çok daha uzun­dur ve şiddetlidir. Ağrıyla beraber terleme, korku hissi, sıkıntı, bulantı görülebilir. Bazı vakalarda hastalarda enfarktüs, kalp yetersizliği şeklinde ortaya çıkabilir. Hastalarda şiddetli ağrı ve ritm bozuklukları nedeniyle şok görülebilir.
Miyokart enfarktüsünde ilk dakikalar çok önemlidir. İlk sa­atlerde (6-24-48 saat) görülen ritim bozuklukları anında teda­vi edilmediğinde ölümle sonuçlanacaktır. Bu nedenle hastalığın tedavisi hastanede ve özel koroner bakım ünitelerinde yapıl­malıdır. Her an acil müdahale yapılabilecek özel eğitilmiş per­sonel ve özel alet ve gereçlerin bulunduğu bu ünitelerde yapı­lan bakım ve modern ilaçların tedavide kullanılmasıyla ölümler azaltılmıştır. Koroner bakım ünitelerinde bakım oranı % 7-12 arasındadır.
Son zamanlarda daha yaygın olarak kullanılmakta olan pıhtı eritici ilaçlarla bu oranlar giderek azalmaktadır. Ancak bu ilaçların kullanılması ve etkili olabilmesi için hastaların enfark­tüs ağrısı başladıktan ilk 4-6 saat içersinde hastaneye gelmele­ri gerekmektedir. Daha geç gelen hastalar bu şanslarını kaybet­mektedirler. Üstelik bu ilaçlar çok pahalıdır ve yurtdışından ge­tirilmektedir.
Miyokart enfarktüsünde ilk saatlerde kalp durması çok sık görülen bir durumdur. Kalp durmasından birkaç saniye sonra solunum durması ortaya çıkar. 4 dakika sonra beyinde değişiklikler olur. Beyin fonksiyonları tamamen kaybolur. Kalp çalışsa bile beyin fonksi­yonları geri gelmez. Bu nedenle ilk 3 dakika içinde müdahale edilmesi şarttır. Bu hastalar görüldüğünde mümkün olduğunca çabuk ve süratli bir şekilde en yakın hastaneye ulaştırılmalıdır. Bu tür hastalarda hiç vakit kaybetmeden acil olarak yapılacak bir canlandırma işlemi hastaneye varmadan hastaların hayatta kalmasını sağlayacaktır.
Miyokart enfarktüsünün tedavisi hastanede koroner bakım ünitelerinde ilgili uzman hekimlerce yapılır. Tedavi çürümüş (nekroze olmuş) kalp kasının ortaya çıkardığı kötü durumların düzeltilmesi şeklinde veya biraz önce de söylediğimiz gibi ilk saatlerde hastalara verilecek pıhtı eritici ilaçlarla tıkanmış olan damarı açmaya yöneliktir. Tedavinin diğer yönü ise bu hastala­rı ve kalplerini, anî gelen bu yeni duruma adapte etmektir.

Fonksiyonunu kaybetmiş kas dokusunun iyileşmesi genel­likle 2-3 ayda tamamlanmaktadır. Bu yüzden hastalar en az 3 ay aktif hayatlarına dönemezler.
Miyokart enfarktüs geçirmiş ve geçirmekte olan kişiler ken­dilerini büyük bir depresyona ve üzüntüye kaptırarak kalplerin­de meydana gelen bu bozukluğun hiç düzelmeyeceğini ve ken­dilerinin de bir daha aktif hayata dönemeyeceklerini, bir işe ya­ramayacaklarını sanırlar. Bu sebeple de aktivitelerini kaybeder­ler ve hayata küsüp kendi kabuklarına çekilmeyi düşünürler.
Bu hastaların yeniden aktif hayata dönmelerini ve uyumla­rını sağlamak için kendilerine rehabilitasyon uygulanmalıdır. Kardiyak rehabilitasyon belirli programlar içerisinde hastanede yatış esnasında ve taburcu olduktan sonra özel eğitilmiş perso­nel yardımıyla yapıldığında daha iyi neticeler alınmaktadır. İyi uygulanmış rehabilitasyonla miyokart enfarktüsü geçirmiş kişile­rin % 60’ının eski işlerine dönebildiği, % 90’ının ise normal ak­tif yaşamlarını sürdürebildikleri görülmüştür.
Miyokart enfarktüsü geçirmekte olan kişiler hastanede daha ilk günlerden itibaren aktif hale getirilmelidirler. Kalbi yor­mayacak şekilde yapılacak ufak hareketler daha çabuk adap­tasyonu sağlar ve birtakım kötü neticeleri önler. Hastane içeri­sinde hekimin önereceği tavsiyelere riayet edilmelidir. Doktor­dan izin almadan yapılacak hareketler kalbe zarar verebilir.
Normal bir seyir gösteren hastaların hastaneden çıktıktan sonra her gün giyinerek dışarıya çıkmaları ve belirli mesafeleri yürümeleri uygun olur. Ancak bu yürüyüşlerde yorgunluk hisse-dilmemelidir. Yokuş yukarı yürümemeli, merdiven çıkılmamalı-dır. Yürüyüşler sırasında hava çok sıcak ve soğuk olmamalıdır. Rüzgâra karşı asla yürünmemelidir. Yazın, sabahın ve akşamın erken saatleri yürüyüşler için en uygun vakitlerdir. Kışın ise gü­nün sıcak saatleri tercih edilmelidir.
Yemek yedikten sonra veya herhangi bir iş yapıldıktan son­ra yürünmemelidir. Bir müddet dinlenilmelidir. Günlük yürüyüş­ler 500 metre ve günde 2 kezle başlanarak artırılmalı ve günde 1 ila 3 km yol yürünmelidir.
Bu tür hastalar ağır kaldırmamalıdır. Çocuk, bavul veya paket taşımak, ağır eşyaları çekmek, itmek, sıkışmış bir tencere kapağı veya kavanoz kapağı açmak, dışkılama sırasında ıkın­mak sakıncalıdır. Ağır temizlik işleri, toprakla uğraşmak, oto-mobil-bisiklet kullanmak, yüzmek ilk üç ayda yapılmamalıdır.
Bu tür hastalar evde günde bir öğün yemek pişirebilir, ya­taklarını düzeltebilir ve bulaşık yıkayabilirler. Birinci aydan iti­baren cinsel ilişkilere başlanabilir. Ancak yorgun ve eşe kızgın olunduğunda, yemek ve alkollü içkilerden sonra, odanın çok sı­cak veya soğuk olması hallerinde cinsel ilişkide bulunulmamalıdır. Bu münasebet sırasında göğüste baskı hissi ve nefes darlığı hissedildiğinde durmak gereklidir ve ikinci denemeden önce doktora danışarak yardımcı ilaçlar alınmalıdır.
Enfarktüs geçirdikten 2,5 ila 3 ay sonra hekime danışarak otomobil kullanılabilir ve yüzmeye başlanabilir, hatta dansa bile gidilebilir.
Koroner arter hastalığı olan hastalar enfarktüs geçirmiş olsun olmasın bu hastalığı hazırlayıcı risk faktörlerine dikkat et­melidirler. Arter basıncı yüksek olanlar uygun tedaviye devam etmelidirler. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır.
Diyetten bol kalorili ve kolestrollü yiyecekler, katı yağlar, hayvansal ve yemeklik yağlar, margarinler kaldırılmalıdır. Mısı­rözü, ayçiçek ve zeytinyağı tercih edilmelidir.
Koyun, kuzu, domuz etleri, sakatat, salam, sosik ve sucuk yok denecek kadar az yenmelidir. Beyin, kakao, çikolatalı ve kremalı yiyecekler, yumurta sarısı (haftada 2 taneden fazla), yağlı peynirler yenmemelidir. Balık, tavuk, eti, dana, eti, sebze­ler, salata, meyveler yenebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Güncel Konular