tedavisi, belirtileri, Hakkında Bilgi, Nedir

Safra Kesesi Hastalığı

Safra kesesi, safrayı karaciğerden alan bir ara duraktır, daha sonra sindirime yardımcı olabilmek için yemek sırasında safrayı, kasılarak bağırsakların içine gönderir. Bazı zamanlarda sıvı safra, safra kesesinde durdukça kristalleşir (küçük ve gittikçe büyüyen taşlar oluşturur). Birçok taş, kanallardaki bileşenlerden çok kolesterolün oransız bir biçimde gelişimi sırasında oluşur.

Amerikalıların yaklaşık yüzde onunda safra taşı bulunmaktadır ve bununla birlikte çoğunda asla belirti görülmez. Belirtiler, safra taşlan geliştiğinde (safradaki kimyasallar) ya da bakteriyal bir enfeksiyonun safra kesesi tahrik ettiği zamanlarda ortaya çıkar (safra kesesinin tahrişi). Buna ek olarak taşlar safra kesesinden ayrılıp, sistik kanalda, ana safra kanalında ya da pankreas kanalında dolaşıp bu kanalı tıkadığı zamanlarda da ortaya çıkar.

Çeşitli koşullar altında safra taşı riski artış gösterir. Bunlar:

Dişilik: Estrojen safradaki kolesterol seviyesini arttırır. Normal seviyedeki estrojen, bazen oral yolla alınan doğum kontrol haplarının ve hormon değiştirme terapisinin içindeki estrojenle karışarak artışa geçer. Bu da kadınların safra kesesi taşını oluşturmalarına yardımcı olur.

Hamilelik: Birkaç sefer hamilelik geçiren kadınlar safra taşına oldukça elverişlidir.

Obezlik: Belli bir kilonun üstünde olmak kadınlar için (erkeklerde görülmez) safra taşı yaratma riskini arttırır.

Hızlı kilo kaybı: Günlük 500 kaloriden az alımla gerçekleştirilen gıda rejimi, safra kesesi taşı riskini yüzde 20 oranında arttırır.
Safra kesesi taşma sahip olmak, (özellikle taş büyükse) az oranda da olsa safra kesesi kanserine sebep teşkil edebilir.

Kronik kolesistit (safra kesesinin tahrişi), safra kesesi taşları ve zayıf nitelikte bir enfeksiyondan kaynaklı, safra kesesi duvarının uzun süreli olarak iltihaplanması ve tahrişidir. Bu durum yıllar boyunca ya hiç belirtili göstermez ya da çok küçük oranda belirtilere sebep olur. Ama sonuç olarak, kronik kolestite sahip olan bireyler, ağrıları şiddetli ve ani olarak gelen kronik kolesistit saldırılarına maruz kalacaklardır.

Acalculous kolesistit, safra kesesinin safra taşı olmaksızın iltihaplanmasıdır ve bu akut iltihaplanmanın bir alt türüdür. Bu durumun, başka bir nedenden kaynaklanan hastalık larla (yaralanma, önemli müdahe-leler, önemli yanmalar, diabet veya doğumdan önce uzun süreli doğum sancısı çeken kadınlarda) gelişeceği bilinmektedir.

SEMPTOMLAR
Kolesistitin en yaygın belirtisi, karnın sağ üst tarafındaki ağrıdır. Akut kolesistitte ağrılar ani ve etkilidir. Bunun yanı sıra, soluk aldığınızda ve ani hareketler yapağınızda bu ağrılar çok fazla hissedilir. Ağrılar genellikle sağ omuzun arka tarafından yayılır. Ama karna izole olmuş şekilde de artar.Mide bulantısı ve kusma hissi, iştah kaybı ve ateş meydana gelebilir. Akut atak geçiren bireyler; bu ağrıları önceden de çektiklerini ancak kendiliğinden kaybolduğunu belirtmişlerdir. Büyük ihtimalle bu ataklar, küçük taşların geçici olarak tıkanmaya sebep olmasından dolayı ortaya çıkmıştır.

Sanlık, siyah idrar ve solgun katı dışkı bir taşın bir safra kanalını tıkadığı zamanlarda ortaya çıkar. Yüksek ateş ve titremeler, safra kesesinin delindiğini ya da enfeksiyon kaptığını gösterir. Bu da müdahele gerektiren bir durumdur. Bir safra kesesi taşı, pankreas kanallarını tıkadığı zaman, pankreatit belirtileri de gösterebilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Kolesistit belirtileri gösteriyorsanız acilen doktorunuzu aramalısınız. Doktorunuz beyaz kan hücrelerini ölçmek (yüksek oranı enfeksiyon belirtir.) ve karaciğerinizin işlevini görmek için bir parça kan alacaktır. Ultrason, doktorunuzun safra kesesi taşınızı görmesine ve safra kesesi duvarların enfeksiyondan kaynaklanan kalınlaşmasını görmesine yardımcı olacaktır.Nükleer tıp taraması safra kesenizin normal olarak işlemediğini görüntüleyecektir.

Enfeksiyon belirtileri gösteriyorsanız, yakından gözlemlenmeniz, ağrı kesici ve damardan antibiyotik almanız için hastaneye davet edilebilirsiniz. Akut kolesistit saldırılarına maruz kalmıyorsanız fakat aralıklı olarak belirtiler gösteriyorsanız safra kesesi taşınız var, demektir. Bunun üzerine, karaciğer işlevini görüntülemek amacıyla kan testine ihtiyaç duyulabilir. Doktorunuz ultrason yardımıyla safra kesenizi görüntülemek isteyebilir.

Safra kesesi taşının belirtileri, kanla ilgili olan pankreatit veya peptik ülser hastalıklarının belirtileriyle benzerlik gösterebilir. Bu nedenden dolayı, teşhisin konulması veya bu durumların ortaya çıkarılması için diğer testlere ihtiyaç duyulabilir. Doktorunuz bir taşın safra kanalını tıkadığından eminse, endoskopik retrograde koianjiyopankreatografi (ERCP) testini bu kanalı görmek için uygulayabilir.

Bir akut kolesistit atağından veya safra kesesi taşının bazı belirtileri ortaya çıktıktan sonra, genellikle safra kesesi taşıyla birlikte safra kesesinin alınacağı bir cerrahi müdahele gerekli görülebilir. Doktorlar bazen, diabet veya salmonella bakterisinden kaynaklanan kronik safra kesesi enfeksiyonu taşıyan hastalar için (belirtiler göstermeseler bile) cerrahi müdahele önerebilir.

safrakesesiiGenellikle bu tür cerrahi müdaheleler laparoskop (karın duvarından geçirilen ve iç organların görülmesini sağlayan alet) yardımıyla uygulanır. Safra kanalındaki taşlar ERPC sırasında alınabilir (safra kanalı girişi kesilir ve taş çıkarılır.). Safra kesesi taşı bulunduruyorsanız, doktorunuz bu müdaheleyi, safra kesenizi almadan önce veya safra kesenizi almaksızın uygulayabilir.

Ameliyat yaptırmak isteyen veya bundan kaçınan kişiler için bir çok alternatif yöntem bulunmaktadır. Ursodiol ilacını kullanarak bu safra kesesi taşı problemini 1- 2 yıl aralığında sonlandırabilirsiniz. Tedavi bittiğinde, her halükarda, taşın 5 yıl içinde nüksetme olasılığı yüzde ellidir.

Litotiripsi (safra kesesi taşlarını şok dalgalarıyla kırma yöntemi) safra kesesi taşlarını kanallardan geçerek atılacak veya çözünücek halde küçük parçacıklara ayırır. Litotiripside taşların 5 sene içinde nüksetme şansı yüzde ellidir. Litotiripsi, taşlar tamamen etkisini göstermeden uygulanmamalıdır.

Laparoskopi Yöntemiyle Safra Kesesi Alınması

1990’lardan beri kolesistektomi adı verilen (safra kesesinin alınması) bir cerrahi müdale kullanılıyordu. Bu müdahelede, hastanın karnında 12.5 cm uzunluğunda bir kesik açılarak safra kesesine erişim sağlamak amaçlanırdı.

Bugün, yüzde doksanın üstünde kolesistektomi, bir tür endoskopi çeşidi olan laparoskopi kullanımıyla gerçekleştiriliyor. Laparoskopi, laparoskopik eklentilerin ve cerrahi aletlerin karından içeri sokulması için, dört küçük kesit içerir. Laparoskopik cerrahi, daha az kesilmiş doku içerdiği için, iyileşme süreci, bu ameliyatı geçirmiş insanlar için açık ameliyat geçirenlerden daha hızlıdır. Fazla acı çekmezler ve normal yaşantılarına hızla geri dönerler.

Laparoskopik ameliyattan önce, genel anestezi alırsınız. Dört küçük kesit oluşturulur; ilki laparoskop için, diğer ikisi safra kesesini konumlandırmaya yarayan aletler için ve sonuncusu ise safra kesesinin kesilmesi ve alınmasını sağlayan aletin yerleştirilmesi için kullanılır.

Kanama gibi sorunlarla karşılaşılırsa (nadirdir), cerrah prosedürü değiştirip karında bir kesit açarak, açık ameliyata dönebilir. Bireyler laparoskopik ameliyatın, açık ameliyattan daha az acı verdiğini belirtmişlerdir. Laparoskopik müdaheleden sonra hastanede sadece bir gece geçirirsiniz ve işinize 1 ya da 2 hafta içinde dönebilirsiniz.

Safra kesesi olmadan yaşamanın en yaygın yan etkisi ishaldir. Bu rahatsız durum, kolestiramin adı verilen (ödü çeken bir tür pudra) bir ilacın kullanılmasıyla rahatlatılır.

Safra Taşının Belirtileri ve Sıklığı
Safra kesesi taşı sorunu çok yaygındır ve belirtileri fazla hissedilmez. Bununla birlikte;eğer safra kesesi taşı bulunduran bir insan, karın ağrısı, mide bulantısı veya kusma belirtilerini gösterirse, bu belirtiler tekrarlanır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Güncel Konular